Hastanede, doktorların normal doğum için saatlerce karnına
bastırdığı Arife Kaplan, uzun bir süre sonra sezaryene alındı. Ancak karnına
fazla bastırıldığı için, rahmi yırtarak karın içine çıkan bebek yaşamını
yitirdi. Hastane doktorları, Arife Kaplan'ın ağabeyi Ali Saçlı'ya
"Kurtulduğuna dua edin, Berat Kandili hatırına dua edin" dediler
Kaplan’a henüz doğumun başlamadığı çarşamba günü tekrar gelmesi söylendi. 4 Temmuz Çarşamba günü, saat 10.00’da suyu gelen Arife Kaplan, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Saat 11.30’da hastaneye yatan Kaplan’ın karnına bebeğin kalp atışlarını dinlemeyi sağlayan Non Stres Test (NST) cihazı bağlandı, bebeğin kalp atışları normal olarak duyuluyordu.
Kaplan bundan soraki gelişmeleri şöyle anlattı: “Akşam saat 20.00 gibi ağrılarım başladı. Yattığım yatakta NTS’ye de bağlıydım. Sancım iyice artmıştı, bulunduğum yatakta 4 tane doktor karnıma çok bastırdı ve orada doğurtmaya çalıştı. Sonra beni sancı odasına aldılar, jinekolojik masaya yatırdılar, burada da karnıma bastırmaya devam ettiler. Tüm güçleriyle karnıma bastırdılar, bastırırken ıkın diye bağırıyorlardı. Saat 23.30-24.00’te bebeğin kalp atışlarının yavaşladığını görünce beni sezaryene aldılar. Ameliyattan sonra sabaha doğru 03.30-04.00 gibi uyandım. Çok bastırdıkları için böbreklerim zarar görmüş, rahmim parçalanmış.”
Sezaryenden sonra, bebeğin doğum saati hastane raporuna 01.10 olarak geçti. Canlı doğan erkek bebeğin, ne boyu ölçüldü ne de tartıldı, çünkü “Bebek Kaplan” o gece doğumda geçen süre içinde gördüğü zarar sonucu yüzde 80 sakat kalma ihtimali nedeniyle Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti.
Milliyet
Cumhuriyet
gazetesinin haberine göre, 9 ay boyunca özel bir doktor tarafından bebeğinin ve
kendisinin sağlığı kontrol altında tutulan Arife Kaplan, doktorunun “Normal
doğum yapacaksın ve bebeğini sağlıklı olarak kucağına alacaksın” sözleri
üzerine, 2 Temmuz’da Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti.
Kaplan’a henüz doğumun başlamadığı çarşamba günü tekrar gelmesi söylendi. 4 Temmuz Çarşamba günü, saat 10.00’da suyu gelen Arife Kaplan, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Saat 11.30’da hastaneye yatan Kaplan’ın karnına bebeğin kalp atışlarını dinlemeyi sağlayan Non Stres Test (NST) cihazı bağlandı, bebeğin kalp atışları normal olarak duyuluyordu.
Kaplan bundan soraki gelişmeleri şöyle anlattı: “Akşam saat 20.00 gibi ağrılarım başladı. Yattığım yatakta NTS’ye de bağlıydım. Sancım iyice artmıştı, bulunduğum yatakta 4 tane doktor karnıma çok bastırdı ve orada doğurtmaya çalıştı. Sonra beni sancı odasına aldılar, jinekolojik masaya yatırdılar, burada da karnıma bastırmaya devam ettiler. Tüm güçleriyle karnıma bastırdılar, bastırırken ıkın diye bağırıyorlardı. Saat 23.30-24.00’te bebeğin kalp atışlarının yavaşladığını görünce beni sezaryene aldılar. Ameliyattan sonra sabaha doğru 03.30-04.00 gibi uyandım. Çok bastırdıkları için böbreklerim zarar görmüş, rahmim parçalanmış.”
Sezaryenden sonra, bebeğin doğum saati hastane raporuna 01.10 olarak geçti. Canlı doğan erkek bebeğin, ne boyu ölçüldü ne de tartıldı, çünkü “Bebek Kaplan” o gece doğumda geçen süre içinde gördüğü zarar sonucu yüzde 80 sakat kalma ihtimali nedeniyle Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti.
BÜYÜK
İHMAL
Anne
Kaplan’ın ameliyat raporuna “Operasyon başlarken tansiyonun aniden düştüğü
söylendi, acilen batına girildi ve fetusun uterusu rüptüre ederek batında
olduğu görüldü” yazıldı, yani rahim yırtılmış ve bebek dışarı çıkarak karın
içine gitmişti. “Uterus rüptürü”nün (rahim yırtığı) nedenleri arasında
dışarıdan uygulanan basınç da yer alıyordu. Yine rapora göre bebek acilen
karından çıkarıldıktan sonra ise rahmin “sol kenarından 4-5 santimetrelik
yırtık olduğu görüldü”. Bu süre içinde, kardeşinin yardımına koşan ağabeyi Ali
Saçlı, “Marmara Üniversitesi Hastanesi’ndeki doktorlar, doğum sırasında 5-10
saat içinde yaşanan sorunlar nedeniyle çocuğun bu hale geldiğini söylediler”
diye konuştu. Pazar günü ise Bebek Kaplan saat 16.35’te vefat etti. Doktorlara
“neden sezaryene geç alındığını” sorduklarında, hepsinin yalnızca “haklısınız”
yanıtını verdiğini ifade eden Ali Saçlı, şunları söyledi: “O gün Berat
Kandili’ydi, bana ‘Kız kardeşinizin yaşadığına dua edin, Berat Kandili hatırına
dua edin’ dediler. Kardeşimi hastaneden taburcu eden doktor ‘Çok büyük
ihmalkârlık, iyi ki bu doğumda ben yokmuşum’ dedi. Uzun saatler hastamızı
bekledik, konuştuğumuz güvenlik görevlilerinden biri ‘Evden sizin için uzman
doktor getirdiler, sizinki herhalde çok zordu’ ifadelerini kullandı.”
(Cumhuriyet)
İlgili diğer haberler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder