
Rafael
Sadi / Selim
Yeoshua Salti ODATV
18.09.2014
Sevgili
Selim Salti. Aslında size "Selim abi" demem daha doğru ve
samimidir. Beni 12 yaşımdan beri tanıyorsunuz.
Sizi tanımayanlar için kısa
bir giriş yapmam gerekirse şöyle söyleyebilirim:
Selim Yeoshua Salti kendi
adına kurduğu eğitim fonu ve Bar İlan Üniversitesinde kurduğu LADİNO
kürsüsü ile İsrail eğitim sistemine ve de özellikle Türk Yahudiliğinin ana
lisanı saydığı 1492'de İspanya'dan çıkıştan beri kaybedilmeyen LADİNO lisanının
korunması ve de bilimsel açıdan okunur hale getirilmesinde büyük katkı
sağlamaya başlamış olan bu önemli yatırımı ile toplum tarafından tanınırsa
bile. Aslında Türk Yahudi toplumunun yetiştirdiği (Aslında kendi kendini
yetiştirmiştir ya ....) adam gibi adamlardan biridir.
Kimya eğitiminin yanı sıra
Basın ve Halkla ilişkiler konusunda oldukça uzun seneler çalışmış. ŞALOM ve
TERCÜMAN gazeteleri yazı işleri müdürlüğünü deruhte etmiştir. Hangi senelerde
yaptığını söylersem yaşı ortaya çıkar ve karizması çizilir diye yazmıyorum.
İSRAİL'DEKİ TÜRKİYELİLER
BİRLİĞİ MOATSA BAŞKANI
1963 yılında Rahmetli Dr. Mitrani ve Sağolsun efsanevi Başkan
Bensiyon Pinto ile Türk Yahudilerinin göz bebeği spor kulübü Yıldırım Spor
Klubü'nü birlikte kurdular. Tabii ki ekipte başka çok düzgün insanlar da vardı
ki saymakla bitmez ama İsak Abudaram ve Albert Şilton, Yusuf Altıntaş
isimlerini yad etmeden geçemem. Selim abimiz halihazırda İsrail'deki Türkiyeliler Birliği Moatsa
başkanıdır. (Moatsa
–divan-encümen-heyet)
Kendisi ile Ortadoğu , İsrail
Türkiye İlişkileri ve IŞİD konusunda bir söyleşide bulunduk. Eh artık
söyleşiler de e-mail aracılığı ile yapılıyor vakit kazanmak için kısmet olursa
ilk fırsatta canlı bir görüşme ile video kaydı ile bir görüşme yapıp kendisini
sizlere daha yakından tanıma fırsatı da vermek isterim.
Her başarılı erkeğin yanında
(Arkasında değil yanında) çok önemli bir kadın vardır. Selim Saltinin hayat
arkadaşı Bayan Neomi (Mimi) Salti
Evet Selim abim
İsrail ile Türkiye arasındaki
ikili ilişkilerin durumu artık herkesçe malumunuzdur. Sayın Erdoğan'ın İsrail
karşıtlığı ve Sayın Davutoğlunun derin stratejisi bu sonucu doğurmuştur.
Konu hakkında yayınlanmak
üzere birkaç sorumu cevaplandırmanızı rica edeceğim.
Rafael Sadi (RS): Siyasi ve de askeri ilişkiler her ne
kadar dondurulmuş gibi görünse de dış ticaret rakamları tam aksini söylüyor.
Nerdeyse iki ülkemiz arasındaki dış Ticaret hacmi 5 milyar doları aşacak 2014
itibarı ile. Siyasi ve askeri işbirliğinin düzelme ihtimali var mıdır ? İki
ülkemiz yeniden "stratejik ortak" konumuna gelebilecekler midir?
Selim Salti (SS): Önümüzde uzun bir Erdoğan devri var. Eğer
bu kişi kendini ''Başkan'' seçtirirse ve Davutoğlunu yanında taşırsa , 2'nci
katip seviyesinin aşılacağını pek sanmam.
Ülkeler arası Ticaret hacmi
güdülen politikaya çok kere ters orantılı da olabiliyor. Sovyetler USA
arasındaki soğuk savaş Amerikan mallarının külliyetli miktarlarda Rusya ya
satılmasını engellememiştir.
RS: AKP hükümetleri 12
yıllık icraatlarından aslında yıllarca dikkatleri çektiğim ve 520 yıldır bir arada
yaşadığımız Müslüman Türk Toplumu ile ilişkileri zedelemeye yönelik icraatlar
ve nefret siyasetinin esası teşkil ettiği AKP siyaseti hakkında neler
söyleyebilirsiniz?
HAVADA BULUT SEN ATATÜRK
İLKELERİNİ UNUT
SS: İktidardaki hükümet ve onun arkasındaki
AKP malum, Milli Görüş'ün felsefesini harfiyen tatbik etmektedir. İslami bir
politika güdüleceği ,İslam dünyasının dışında hiç kimseye hayati mecburiyet
olmadığı müddetçe sıcak dost olmak kabullenilemez. 'USA'ya gebe olmanın dışında
Türkiye Batı ile iyi geçinmesine ihtiyacı yok' görüşü Davutoğlu'nda hakimdir.
Ayrıca İslami bir politika gütmenin en büyük avantajı Türkiye'nin acil olarak
ihtiyacı olan "taze para"yı almasına yardımcı olmasıdır.
RS: Son günlerde kimsenin dilinden düşmeyen
IŞİD vahşet örgütüne AKP hükümeti ile MİT kombinasyonunun Suriye'ye silah
gönderildiğini artık sağır sultan bile duymuş iken, Hamas'a 300 milyon dolar
gönderildiğini, Gazze Roket Sanayinin Türk Roketsan firmasının aksam ve
parçaları ile faaliyette olduğunu basın alenen yazarken ve Sayın Erdoğan'ın her
fırsatta Hamas liderlerine "kardeşim" dediğini sanırım sizler de
takip etmektesiniz.
NATO üyesi bir Türkiye'nin
Avrupa ve ABD ile stratejik ortak konumundaki Türkiye'nin terör'e alenen destek
vermesini Atatürk Türkiyesi açısından nasıl değerlendirmek mümkündür?
SS: Havada bulut sen Atatürk ilkelerini unut.
REHİNE OLAYI DANIŞIKLI DÖVÜŞTÜR
RS: İkinci ve bağlantılı sorum ise Başta ABD
ve Obama yönetimi bu aleniyet'e sessiz kalmasını, Avrupa devletlerinin terör'e
destek verilen bu destek için ağızlarını açmamalarını ve her türlü haksız
hakarete sessiz kalan İsrail'in neden sustuğunu nasıl izah edebilirsiniz?
SS: Er veya geç bir yerden
cevap gelecektir. Bu bir zaman meselesidir. İsrail temkinli davranıyor. Avrupa
birliği keza. Türkiye orta cesamette bir güç durumunda, kimse onunla dargın
olmamalı kanaati yüksek. Ancak 2016'da USA'da muhafazakarlardan bir başkan
gelirse ve dış işlerini yöneten şimdiki beyin takımı çekip giderse, Türkiye'nin
dizginleri çekilir, yola getirilir. Dikkat edersen Kerry ahmağını elleri boş
geri yolladılar. "İncirlik'i kullanamazsınız, hava koridoru açamayız, zira
IŞİD'in elinde adamlarımız rehin" dediler.
Doğrudur, ama bu rehin
hikayesi danışıklı dövüştür. Davutoğlu bu numara ile Suriye ve Irak'a asker
göndermemeyi bahane ediyor. Ayrıca IŞİD varili 40 dolara Türkiye'ye ham petrol
satıyor. Kamyonlar full faaliyette, zengin olan olana.
Önceden IŞİD'e teslim edilen
silahların ücretini Türkiye petrol ile ödetiyor. Yerinde olanlardan alınan
bilgidir bu. Bu işte Obama rol oynuyor.Gayesi, paçasını da façasını da
kurtarmak. Obama bütün esmer yöneticiler gibi savaşmayı göze alacak yüreğe
sahip değil. Gazze harekatından kopya alarak Irak'a sadece havadan saldırıyor.
RS: İsrail'in güneyinde
Hamas muhtemelen Roş Haşana bayramında (24 Eylül) yeniden bombalar atmaya
başlayacaktır. Kuzeyde ve doğuda ise IŞİD tehlikesi ve kafa koparan bir düşman.
Neler oluyor? İsrail olarak bir tehlike söz konusu mudur ve yakında bizi
acımasız bir savaş mı bekliyor ve bundan korkmamız Gerekir mi ?
SS: Korkmaya sebep yok.
IŞİD bizden uzak duracak. Ölüm kalım savaşı veriyor. Hizbullah ile uğraşıyor.
Lübnan dün geceden beri karıştı yine. Hamas beladır ve bela olarak kalacak.
Bunlara yardım devam ettiği müddetçe azacaklar...
Nitekim Mashal yine
zehir kustu dün. Ancak yeni bir mücadele yarın başlayacak diye bir emare yok,
ama bir yıl içinde tekrar roket atmaya başlarlar fikrindeyim.
Bu defa bedeli ne olursa
olsun Bibi orayı işgal etmelidir. Şu anda Hamas'ın çökertilmemesi işimize
geliyor, zira Abbas ve şirketini Gazze'ye geri getirmek işimize gelmez.
Aralarında anlaşma olmaması işimize gelir.
RS: ABD/ NATO / Avrupa koalisyonunda Türkiye
rengini belli etti ve ABD'ye IŞİD'i bombalamak üzere uçaklarının Türkiye'deki
üslerden havalanmasına izin vermediğini beyan etti. Bu açıkça AKP Türkiye'sinin
kimin yanında olduğunu beyan etmesi değil midir? Sayın Hüseyin Obama halen
Türkiye ve Katar'a 14 milyar dolarlık silah satışına onay verecek midir
dersiniz?
SS: Sabırla takip edilecek
konulardır, spekülasyon için erkendir.
RS: Cevaplarınız için teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder