12 Şubat 2013

Başkanyasa!

Melih Aşık  Milliyet
AKP’nin öngördüğü başkanlık sisteminin yargı modeli de şekillendi... İster inanın ister inanmayın... Yeni “bağımsız” yargı şu şekilde oluşuyor:
Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyesinden 9’unu TBMM, yani iktidar partisi, kalan 8’ini başkan seçiyor. Üstelik de öyle başka kurumların belirlediği adaylar arasından filan değil, doğrudan doğruya kendisi seçiyor.
* Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) adından ‘Yüksek’ kelimesi çıkarılıyor, yeni adı Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) oluyor.
22 üyeden oluşan HSK’da Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı yine yer alıyor. 14 üyesinden 7’sini TBMM, yani iktidar partisi, 7’sini başkan seçiyor. Yani 17 üyeden 16’sı başkan ve ‘adamları’ tarafından belirleniyor.

Yargıtay ve Danıştay’ın kaldırılmasıyla onların yerine kurulan Temyiz Mahkemesi’nin üyelerinin dörtte üçünü HSK, dörtte birini başkan belirliyor.
İki yıl önce yapılan referandumla yargı iktidara bağlandı deniyordu. Demek ki tam bağlanamamış. Bu defa yargı başkana kelepçeleniyor. Devlet Başkanı yargıda tek seçici oluyor. Demokrasinin son kırıntısına da bu şekilde elveda.
........

Etnik

Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyesi Rıza Türmen, Düşünenlerin Düşüncesi sütununa yazdığı yazıda etnik kimlik ve vatandaşlık konularında özetle şu görüşleri savunuyor:
“Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk sözcüğü bir soya dayanıyor ve farklı etnik kökenden gelen bütün vatandaşları kapsamadığı görülüyor. Etnik bir üst kimliğe dayanan vatandaşlık tanımından vazgeçmemiz gerekiyor.”
CHP eski Milletvekili Onur Öymen soruyor:
“Hangi ülke, belirli bir soyun adını taşıdığı için milletinin adını kullanmaktan vazgeçmiştir? Fransa mı, Almanya mı, İspanya mı kendi halkının adını anayasasından çıkartmıştır? Türkiye’de bir terör örgütünün Türk milleti kavramına itirazlarına bakarak halkımızın çoğunluğunun Türk milleti sözünü kabul etmediği sonucuna varmak mümkün mü?”

Hiç yorum yok: