İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın Fazıl Say için hazırladığı ve ünlü piyanist için 1.5 yıla kadar hapis istenen iddianamede, söz konusu yazıların “dini değerleri aşağılamak kastıyla” yazıldığı belirtildi
- “Rakı cennette varsa ve cehennemde yoksa ama chivasregal cehennemde var cennette yoksa? O zaman ne olacak? Asıl önemli olan bu!”
- “Bilmem farkettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı... Bu bir paradoks mu?”
- “ Müezzin 22 saniyede okudu akşam ezanını yahu. Prestissimmo con fuca! Ne acelen var? Sevgili? Rakı masası?”
- “Ateistim, diğer yarısını bilmem”
- “Sanki memleketin yarısı harbi ateist, diğer yarısı travmatik ateist”
- “Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet ala meyhane midir? Her mümine iki huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?”
Savcı Gülhan, TCK’nın 216. maddesinin (Say’ın suçlandığı madde) hukuki amacının “kişilerin kendilerini mensubu olarak kabul ettikleri ve gönül bağıyla bağlandıkları dinlerinin kutsal saydığı Allah, melekler, peygamberler, kutsal kitaplar, hesap günü, cennet, cehennem, gibi kavramlar ve bu dinlere ait ibadete çağrı, ibadet yerleri ve ibadet şekillerine yönelik hislerini koruma altına almak suretiyle toplum barışının bozulmasına engel olmak olduğu”nu belirtti.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
“Sadece İslam dininin değil; Hıristiyanlık ve Musevilik inanışlarının da ortak değerleri olan bu kavramlarla ilgili kişilerin düşüncelerini ve eleştirilerini özgürce yaparken, bu dinlerin mensubu olan kişilerin dini inançlarının gereği olan ve önem atfettikleri bir kısım değeri de aşağılamaktan ve bu şekilde kişileri incitmekten kaçınmak gerekir.”
İddianamede Say’ın “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçlamasıyla 6 aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması istendi.
Milliyet
Dava konusu tweetler
- “Tanrı, uğruna yaşayacağın birşey mi? yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin birşey mi? Bunu da düşün”- “Rakı cennette varsa ve cehennemde yoksa ama chivasregal cehennemde var cennette yoksa? O zaman ne olacak? Asıl önemli olan bu!”
- “Bilmem farkettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı... Bu bir paradoks mu?”
- “ Müezzin 22 saniyede okudu akşam ezanını yahu. Prestissimmo con fuca! Ne acelen var? Sevgili? Rakı masası?”
- “Ateistim, diğer yarısını bilmem”
- “Sanki memleketin yarısı harbi ateist, diğer yarısı travmatik ateist”
- “Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet ala meyhane midir? Her mümine iki huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?”
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından piyanist Fazıl Say hakkında “halkın bir kesiminin dini değerlerini aşağılamak” suçlamasıyla hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Say’ın 6 aydan 1.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği iddianamede Say’ın yazılarının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olmadığı, “dini değerleri aşağılamak kastıyla” yazıldığı belirtiliyor.
Savcı Erhan Gülcan’ın hazırladığı iddianamede Say’ın “İslam dinine, bu dine mensup Müslümanlara yönelik ağır hakaretler ederek dini değerleri alenen aşağıladığı” şikâyetleri üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Kutsal nesnelere saldırı
Savcı Erhan Gülcan ise iddianamedeki hukuki değerlendirmesinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa’daki düşünce ve ifade özgürlüğü bölümlerine atıfta bulunarak düşünce ve ifade özgürlüğünün bu yasaların koruması altında olduğunu belirtti. Savcı Gülcan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Otto-Preminger İnstitut” adındaki benzer bir kararına da atıfta bulunarak bu konudaki gerekçeli kararda, “Başkalarını sebepsiz yere inciten ve insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir şekilde katkıda bulunmayan davranışlardan kaçınmak gerekir. Bu nedenle dinsel açıdan kutsal sayılan nesnelere yönelik gereksiz saldırıları önlemek ve yaptırıma bağlamak gerekli olabilir” şeklindeki ifadesine de vurgu yaptı.Savcı Erhan Gülcan’ın hazırladığı iddianamede Say’ın “İslam dinine, bu dine mensup Müslümanlara yönelik ağır hakaretler ederek dini değerleri alenen aşağıladığı” şikâyetleri üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Kutsal nesnelere saldırı
Savcı Gülhan, TCK’nın 216. maddesinin (Say’ın suçlandığı madde) hukuki amacının “kişilerin kendilerini mensubu olarak kabul ettikleri ve gönül bağıyla bağlandıkları dinlerinin kutsal saydığı Allah, melekler, peygamberler, kutsal kitaplar, hesap günü, cennet, cehennem, gibi kavramlar ve bu dinlere ait ibadete çağrı, ibadet yerleri ve ibadet şekillerine yönelik hislerini koruma altına almak suretiyle toplum barışının bozulmasına engel olmak olduğu”nu belirtti.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
“Sadece İslam dininin değil; Hıristiyanlık ve Musevilik inanışlarının da ortak değerleri olan bu kavramlarla ilgili kişilerin düşüncelerini ve eleştirilerini özgürce yaparken, bu dinlerin mensubu olan kişilerin dini inançlarının gereği olan ve önem atfettikleri bir kısım değeri de aşağılamaktan ve bu şekilde kişileri incitmekten kaçınmak gerekir.”
İddianamede Say’ın “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçlamasıyla 6 aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması istendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder