Nüfus kayıtlarına göre, 27 Nisan 1941
tarihinde Erzurum’un Hasankale (Pasinler) İlçesi’nin Korucuk köyünde dünyaya
geldi. 4 yaşındayken Kur’an öğrenmeye başladı ve bir süre sonra hatmetti.
15/06/2012
Hürriyet
1946 yılında ilkokul eğitimine, okulu olmayan bu
köyde, köyün camisinin bitişiğindeki, gündüzleri çocuklara, akşamları yaşlılara
okuma yazma öğreten medresede başladı ancak, 1949 yılında, imam olan babasının
Avlar Köyü’ne tayininin çıkması üzerine eğitimini bırakmak zorunda kaldı.
İlkokul eğitimini daha sonra Erzurum’da girdiği dışardan bitirme sınavları ile
tamamladı.
1951 yılına gelindiğinde, babasından aldığı
Arapça dersleri ile hafızlık çalışmalarını tamamladı. 14 yaşına geldiğinde ilk
vaazını verdi. 18 yaşına gelmeden Saidi-i Nursi Cemaati’nin üyesi oldu. 1959
yılında Edirne’de, Üçşerefeli Cami’nin ikinci imamı olarak göreve başladı.
1965’te Kırklareli’ne, 1966’da İzmir’e atandı. İzmir şehri, Gülen’in
fikirlerinin netleşmeye başladığı ilk yer oldu. Anlattığı konularla diğer din
adamlarından farklılıklar gösterdi ve zamanla çevresinde dinleyicileri oluşmaya
başladı. Eğitim, bilim, Darwinizm, ekonomi ve sosyal adalet gibi konularda,
Anadolu’nun pek çok bölgesindeki camilerde, kasaba toplantılarında ve kahvehanelerde
konuşmalar yaparak oluşturmaya başladığı fikirleri için taraftar topladı.
İzmir’de yaptığı çalışmalarla lise ve üniversite gençliğine düşüncelerini
aktarmaya çalıştı. Bu dönemde Gülen hareketinin finansal olanakları ile ilgili
açılan çok sayıda soruşturma, kanıt bulunamadığı için rafa kaldırıldı.
12 Mart 1971 muhtırası ile tutuklandı ve
hakkında dava açıldı. Yedi ay süren dava sürecinin sonunda tahliye edildi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra görevine
devam edemedi ve 1981 yılında din adamlığı görevinden emekli oldu. 1988-1991
yılları arasında büyük şehirlerdeki camilerde konuşmalar yapmaya başladı. Bu çalışmaları
ile Türkiye’deki İslamcı çevrelerde adından sözettirmeye başladı. Bu dönemde
dahil olduğu “Nur” hareketi, 1990’lı yıllarda merkez sağda yer alan siyasi
partiler için ciddi bir oy potansiyeli haline geldi. Buna bağlı olarak
Fethullah Gülen'in siyasi platformdaki önemi arttı.
5 Mayıs 1992’de, ABD’de prostat tedavisi gören
dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı ziyaret etti.
Dinler ve azınlıklar arasındaki iletişimi
arttırmak için çalışmalar yapan Gülen, 4 Nisan 1996 tarihinde Fener Rum
PatriğiBartholomeos ile bir görüşme yaptı.
1997 yılında kalp rahatsızlığından dolayı ABD’ye
gitti, Ohio eyaletinde başarılı bir anjiyo geçirdi.
Dinler arası diyalog çalışmalarına, 23 Ocak
1998’de, Katolik dünyasının merkezi olan Vatikan’da, Papa II. Jean Paul ile
yaptığı yaklaşık otuz dakikalık bir görüşme ile devam etti.
3 Ağustos 2000 tarihinde, Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi Savcılığı, Gülen hakkında yaklaşık bir yıldır sürdürülen soruşturmayı
tamamladı ve tutuklanmasını talep etti. Bu talep, 2 No’lu DGM yedek hakimliğince,
suç vasfının oluşmadığı gerekçesiyle reddedildi ancak, 11 Ağustos’ta Hakim
Hüseyin Eken başkanlığındaki mahkeme, Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı
verdi. 28 Ağustos’ta, Gülen’in avukatlarının itirazı üzerine tutuklama kararı
İstanbul 2 No’lu DGM tarafından kaldırıldı. Daha sonra Ankara DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı Gülen için, “Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini
kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç
doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu” gerekçesiyle, Terörle Mücadele
Kanunu’nun 7. Maddesine göre, 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezası
istemiyle dava açtı.
10 Mart 2003 tarihinde davanın son duruşması
yapıldı ve hakkındaki suçlama kesin hükme bağlanarak, 4616 sayılı şartlı
salıvermeyle, dava ve cezaların ertelenmesine dair kanun uyarınca ertelendi.
Fethullah Gülen, hakkında verilen beraat
kararındaki hukuki süreç tamamlanmadığı için halen ABD’nin Pennsylvania
eyaletinde yaşamını sürdürüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder