Akşam
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Fransa Parlamentosunda 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin kabul edilmesine karşı hükümetin ilan ettiği tedbirlerin doğru bir adım olduğunu belirterek, ''Tedbirler doğrudur, ama yerine getirilirse. Arşivler konusunda cesur olalım, kendi arşivlerimizi açalım. Tarihin aralanması, tarihin hükmü tarihçilere bırakılmalıdır'' dedi. Kurtulmuş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in vefatından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, Menderes ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Fransa Parlamentosunda 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin kabul edilmesine karşı hükümetin ilan ettiği tedbirlerin doğru bir adım olduğunu belirterek, ''Tedbirler doğrudur, ama yerine getirilirse. Arşivler konusunda cesur olalım, kendi arşivlerimizi açalım. Tarihin aralanması, tarihin hükmü tarihçilere bırakılmalıdır'' dedi. Kurtulmuş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in vefatından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, Menderes ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.
Kurtulmuş, hükümetin Mavi Marmara Gemisi saldırısından sonra İsrail'e karşı ilan ettiği tedbirleri uygulamadığını, bir voleybol maçında İsrail aleyhinde slogan atan 30 genç hakkında hapis cezası istemiyle dava açıldığını, İsrail ile hiçbir anlaşmanın iptal edilmediğini öne sürerek, ''Fransa'ya karşı ilan edilen tedbirler doğrudur, ama yerine getirilirse. Arşivler konusunda cesur olalım, kendi arşivlerimizi açalım. Tarihin aralanması, tarihin hükmü tarihçilere bırakılmalıdır'' dedi.
-''Fransızların ne işleri vardı Maraş'ta, Urfa'da, Kozan'da''-
Fransa'nın Cezayir'de yaptıklarını herkesin dile getirdiğini ama Fransızların Türk topraklarında yaptıklarından kimsenin söz etmediğini dile getiren Kurtulmuş, ''Niçin Antep, Gaziantep'dir, niçin Urfa, Şanlıurfa'dır, niçin Maraş Kahramanmaraş'tır. Gaziantepliler, Kahramanmaraşlılar, Şanlıurfalılar atalarından, dedelerinden Fransızların nasıl soykırımcı olduklarının hikayesini dinlesinler. Fransızların ne işleri vardı Maraş'ta, Urfa'da, Kozan'da. Bu millet onları çok iyi biliyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'de kendine ait olmayan bir savaşın içine çekilmek istendiğini, Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesi durumunda bölgede yıllardır çıkarılmak istenen Sünni-Şii çatışmasının kapağının açılacağını savunan Kurtulmuş, şöyle konuştu: ''Öngörüsüz dış politika adımlarıyla Türkiye sadece Suriye'de değil, Irak'ta da boşa düşüyor. Irak'ta Sünni-Şii çatışmasının çanları çalmaya başladı. Türkiye bir taraftan Suriye politikasındaki yanlışlıklarla, füze kalkanına müsaade etmesiyle bölgedeki ülkeler arasında, bölgedeki yakın dostlarımıza karşı taraf olma durumundadır.
Sıfır problem diye başlayan dış politikada, neredeyse komşularımızın hepsiyle sıkıntılı, savaşlı bir hale geldik. 'Lider ülke Türkiye' sözünü çok duyduk, ama Sarkozy'nin sayın cumhurbaşkanımızın telefonlarına çıkmaması nasıl izah edilir onu bilmiyorum. Davos sonrasında rest çektiğimiz İsrail, ihaleleri tek taraflı iptal ettiğini ilan ediyor. Türkiye maalesef birilerinin sufle ettiği Yeni Osmanlıcılık tezleri arasında büyük bir maceraya doğru sürükleniyor. Hiç kimsenin aklına şu soru gelmiyor, 'Bre İngiliz, bu kadar Osmanlı'yı severdin de niçin Osmanlı'yı yıktın, bölgenin esenlik ve adalet yurdu olmasının önüne geçtin. Yeni Osmanlıcılık hayali bu coğrafyanın, bu ülkelerin tarumar edilmesine vesile kılıyor, halkların telef olduğu sürece dönüşüyor. Sözler unutulur ama kanın getirdiği bir lekeyi dünyada hiçbir güç temizleyemez. Bölgede herkesin ağzından kan dökülüyor, herkesin eline kanlar bulaşmış vaziyette. Biz, 'Türkiye'nin eline ve ağzına kan bulaşmasın' diyoruz.''
-''Demokrasilerin esas göstergelerinden birisi savunma bakanlığı bütçeleridir''-
Numan Kurtulmuş, TBMM'deki bütçe görüşmelerini eleştirerek, hükümetin bütçeyi otomatiğe bağlar bir şekilde her yıl aynı bütçeyi meclise sunduğunu, muhalefet partilerinin de bütçe konusunda fazla konuşmadığını savundu. Muhalefetin AK Parti iktidarlarına karşı 57 bin soru önergesi verdiğini, bunlardan sadece 57'sinin bütçelerle ilgili olduğunu anımsatan Kurtulmuş, ''Sayın başbakanın ailesi, çocukları, bursları konusunda binden fazla soru önergesi veren muhalefet aynı hassasiyeti Milli Savunma Bakanlığının bütçesi için göstermemiştir'' dedi.
Milli Savunma Bakanlığının bütçesi üzerine muhalefet partilerinin neredeyse hiç konuşmadıklarını, bakanlığın da bütçe adına 2.5 sayfalık bilgi notunu meclise gönderdiğini anlatan Kurtulmuş, ''Milletin egemen olduğu demokrasilerin esas göstergelerinden birisi Savunma Bakanlığı bütçeleridir. Milli Savunma Bakanlığının bütçelerinin konuşulmadığı, tartışılmadığı parlamentoların demokratik olduğu söylenemez'' diye konuştu.
-''Türkiye Cumhuriyeti devleti kumarbaz devlet haline dönüştürülmüştür''-
Kurtulmuş, yılbaşı öncesi Milli Piyango'dan çıkacak büyük ikramiyenin gazete ve televizyon kanallarında gösterilmesini de eleştirerek, AK Parti hükümeti döneminde bahis oyunlarının tırmandırıldığını, her köşe başında iddia bayilerinin açıldığını öne sürdü. ''Sporda şiddet ve şike meselesi, bahis ve şans oyunları meselesiyle birlikte ele alınmalıdır'' diyen Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu: ''2009 verilerine göre yaklaşık 3 milyon kişi iddia oynuyor, bu yılki tahminlere göre bu rakam 5 milyona ulaşmıştır. Bu rakamın büyük çoğunluğunu 18 yaşından küçük gençler oluşturuyor. İddia'nın cirosu 2004'den 2010'a kadar 14.4 milyar liradır. İtalya'da oynatılan bahislerin Türkiye'deki liglerle ilgisi ortaya çıktı. Bunun büyük bir uluslararası çete ve mafya meselesi olduğunu biliyoruz. Bahis ve uluslararası mafya konusunda Türkiye'nin tedbir alması gerekir.
Milli Piyangonun 2002'de geliri 817 milyon 963 bin lira, şimdi ise bu rakam 6.7 milyar liradır. Anayasanın 58. maddesinde 'Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarını kumardan korumak zorundadır' diyor, ama yapılan tam tersidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk ve sosyal devlet midir, tartışılır, ama maalesef Türkiye Cumhuriyeti devleti kumarbaz devlet haline dönüştürülmüştür. Biz 'sosyal kamu teşekkülleri ortaya çıksın, devlet iş imkanı oluşturmak için yatırım yapsın' değimiz zaman 'devlet tüccar mı olsun' diyorlar. Devletin eliyle kumar oynatıyorsunuz, devlet tüccar olmasın da devlet bahisçi, kumarbaz bir tüccar mı olsun. Devlet, kumar ve bahis işlerindeki vebalini sona erdirmelidir. Muhafazakar olmakla övünen AK Parti'deki arkadaşlarımıza şunu söylemek isterim; 'bahis oyunları oynatan kurumların başına namazlı niyazlı, muhafazakar insanları getirmekle devletin kumarbaz bir devlet olduğu gerçeği asla değişmez.''
Yazının aslı: http://www.aksam.com.tr/cesur-olup-arsivlerimizi-acalim--87769h.html

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder