20 Kasım 2011

Van-Tabanlı Depremi 25. gün değerlendirmesi

VAN TABANLI DEPREMİN 5. DEĞERLENDİRME RAPORU VE
BASIN AÇIKLAMASI (25. GÜN)
16 Kasım 2011
Van Erciş tabanlı 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan ve büyük yıkımlara ve ölümlere yol açan depremin ilk saatlerinden itibaren TTB ve SES ekipleri bölgeye ulaşmış ve bu güne kadar faaliyetlerine devam etmektedir. Yürütülen faaliyetleri şöyle özetlenebilir..
·                                                         SES ve TTB üyesi gönüllü hekim ve sağlık çalışanları deprem bölgesine ilk ulaşan sağlık hizmeti sunmaya başlayan ekiptir. İlk gün faal olan TSMde Sağlık Bakanlığı ekiplerine gönüllü destek ve Sahra Hastanesinin kurulması çalışmalarına aktif katılım sağlanmıştır.
·                                                         Deprem sonrası ilk gün Erciş ilçe merkezinde TTB, SES ve bölge belediyeleri tarafından Sağlık Koordinasyon Merkezi kurulmuştur.
·                                                         SES ve TTB ekibi deprem bölgesine ilk ulaşıldığı saatten bu güne kadar iki-dört kişiden oluşan koordinatör ekibi ile;
·                                                                                 depremin sağlık hizmetine etkisi,
·                                                                                 sağlık çalışanlarının durumu,
·                                                                                 sağlık hizmetlerine erişim,
·                                                                                 halk sağlığını tehdit eden sorunların gözetimi,
·                                                                                 arama ve kurtarma faaliyetlerinin izlenmesi,
·                                                                                 kriz masası üyeleri ile temas,
·                                                                                 çadırkent incelemeleri,
·                                                                                 çevre sağlığına yönelik incelemeler (su, atıklar, çöp)
·                                                                                 koruyucu hizmetlere yönelik öneriler,
·                                                                                 deprem bölgesine yapılacak tıbbi ve tıbbi olmayan yardımların yönlendirilmesi,
·                                                                                 yardım dağıtımlarının incelenmesi,
·                                                                                 toplu yaşam alanlarının incelenmesi,
·                                                                                 toplu yemek dağıtımı yapılan bölge belediyelerine ait seyyar mutfağın sağlık açısından denetimi,
·                                                                                 sağlığın belirleyicileri ile ilgili gözlemlerine yönelik değerlendirmelerini ve önerileri raporlaştırarak kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu faaliyetin yürütülmesine TTB Merkez konseyi, SES genel merkezi, TTB olağan dışı durumlarda sağlık kolu ve halk sağlığı uzmanları  destek ve önerilerde bulunmuşlardır.  
·                                                         Erciş ilçe merkezinde kurulan Sağlık Koordinasyon Merkezinde poliklinik hizmeti verilen çadırlar, ilaç dağıtımının yapıldığı çadırlar, barınma çadırları bulunmaktadır. Merkezdeki polikliniğe ek olarak mahalle ve köylerde mobil sağlık hizmeti sürdürülmüştür. Yürütülen hizmetlere bölgedeki Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyesi sağlık çalışanları, Bölge Tabip Odalarının gönüllü hekimleri, bölge belediyelerinin sağlık merkezi ekipleri ve sağlık öğrencileri destek vermiştir. Günde ortalama 20-25 sağlık emekçisinin katkısı ile hizmetler sürdürülmüştür. Depremin altıncı gününde Diyarbakır Büyükşehir ve Bağlar Belediyeleri tarafından sağlanan konteynırların gelmesi ile hizmet daha da güçlü bir hal almıştır.
·                                                         Merkez polikliniğe günlük başvuru sayısı 300-450 arasındadır. Konteynır dışında iki gezici ekiple her gün düzenli olarak mahalle ve köylerde de sağlık taramaları yürütülmüştür. Bu taramalarda hem poliklinik hizmetleri hem de başta çevre sağlığı, barınma koşullarının izlenmesi olmak üzere koruyucu sağlık hizmetleri verilmiştir. Köy ve mahallelerindeki poliklinik hizmetleri birlikte değerlendirildiğinde günlük bakılan hasta sayısı 700-800 arasında değişmektedir.
İki örgütün özgün yaptığı bu faaliyetlerin yanı sıra depremin meydana geldiği ilk yarım saat içinde yakın illerdeki üyelerini Sağlık Bakanlığı tarafından bölgeye gönderilecek ambulanslarda gönüllü görev almaya çağırmış ve çağrımız büyük bir sağlıkçı kesimi tarafından karşılık bulmuştur. Yine koordinasyon ve acil durum değerlendirme ekiplerimiz, genel merkezlerimiz yerel ve merkezi sağlık ve sosyal hizmet kurumları ve diğer yetkililerle sürekli temasta olmayı ve eşgüdüm halinde çalışmayı esas almış, yaşanan eksikliklerin giderilmesine katkıda bulunmuştur (Yapılan faaliyetler daha önce yayınladığımız diğer raporlarımızda mevcuttur)
Bu yapıcı yaklaşıma karşın ne yazık ki yetkililerle ciddi bir muhataplık ilişkisi yakaladığımız söylenemez. Hatta ilk gün Mardin-Midyatta yapacağımız sağlık çalışmaları için ilaç toplayan SES üyeleri gözaltına alınmıştır. Geçen 25 gün boyunca yaptığımız tüm açıklamalarda ve yayınladığımız tüm raporların diline özellikle dikkat ettik. İlk günden itibaren mevcut hükümetin sağlık politikalarına karşı dahi olsak vicdani ve toplumsal sorumluluğumuzun gereği özellikle halka hizmet ve olumsuzlukların yaşanmaması için eşgüdüm halinde çalışma, yaşanan eksiklikleri giderme yönünde caba içinde olduk. Yapıcı yaklaşımımız böylesi olağanüstü dönemlerde aslolanın halkın ihtiyaçlarının karşılanması ve daha büyük felaketlerin (salgın hastalıklar, açlığa ve soğuğa bağlı hastalıklar vb) önüne geçilmesi düşüncesine dayanmaktadır. Bu bilinç ve vicdani sorumlulukla çalışmalarımızı devam ettirdik, ettireceğiz.
Erçişte poliklinik faaliyetlerini başlatırken; özellikle 1. basamak sağlık hizmetleri ASMler açılıncaya kadar sağlık hizmetlerine katkı sunmak amacımız vardı. Sağlık bakanlığı ilk günler daha çok hasta transferi işlevini gerçekleştirdiğinden mahalle ve köylere sağlık hizmeti götürmemekteydi. Bizimde amacımız soğuk hava koşullarında açıkta olan, hijyenik olmayan koşullarda yaşamak zorunda olan halkın özellikle de çocukların soğuğa bağlı gelişen hastalıklarının tehlikeli boyutlara evrilmesini kısmende olsa engellemekti (DENİZ GİBİ ZATÜREDEN ÇOCUKLARIN ÖLMEMESİ GİBİ). Bu güne kadar Erçişe bağlı tüm mahalle ve belde ile tüm köylerde mobil ekiplerimizle sağlık taramaları gerçekleştirdik. Bazı yerlerde birden fazla kez bu faaliyet yürütüldü. Yine kent merkezindeki polikliniğimize günde ortalama başvuran 350-400 kişinin muayenesi yapılarak ilaçları verildi. Kronik hastalıkları olan TSM ve Sahra hastanesinde muayene olan ve merkezimize başvuran çok sayıda kişiye de ilaçları verildi.
Yaşanan ilk depremin yarattığı sıkıntılar aşılmadan Van-Edremit tabanlı 9 Kasım tarihinde yaşanan ikinci deprem yeni yıkım ve acılara yol açmıştır.(Bu yıkım ve acının sorumluluğu hasarlı evlere izin veren ve evlerinize girin diyen yetkililere ait olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz). Bu ikinci depremden sonra sağlık hizmetleri açısından da ciddi sorunlar yaşanmıştır. Sağlık kurumları hasar görmüş, günlerdir sokakta olan sağlık emekçilerinin de bir kısmı Vanı terk etmek zorunda kalmıştır. Ercişdeki ekibimiz ilk depremde olduğu gibi hızla Edremit ve Van merkeze ulaşmış, acil sağlık hizmetinin sürdürülmesine, yaralıların taşınmasına katkı sağlamıştır.   
Bu gün itibari ile Erciş ilçesinde kısmi de olsa ASM ler açılmış ve sahra hastanesi daha iyi hizmet verir hale gelmiştir. Bu nedenle 2. depremden sonrası sağlık hizmeti açısından sorun yaşamaya başlayan ve daha kalabalık olan Van merkezine bugün konteynır ve çadırlarımızı taşıyarak yarın sabahtan itibaren de aynı anlayışla hizmetimize Van merkezde devam edeceğiz.
Vanın tamamı için halk sağlığı açısından acil olarak üzerinde önemle durulması ve yapılması  gerektiğine inandığımız görüşlerimize geçmeden önce bir kez daha  Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Hizmetlerden sorumlu devlet bakanlığına çağrıda bulunuyoruz.
Buradaki sağlık ve sosyal hizmet personeli deprem mağdurudur ve tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. 10ar günlük temel yaşam ihtiyaçları karşılanarak, özlük hakları korunarak sağlık ve sosyal hizmet personelini iyi bir koordinasyonla burada çalıştırın ve diğer yerli personeli kendisi ve ailesi ile ilgilenebilmesi için izne ayırın. Böylesi bir kararlaşma ve ortak koordinayon kapsamında TTB ve SES destek vermeye, üyelerini gönüllü bir şekilde sevk etmeye ve ortak çalışmaya hazırdır.
ÖNERİLERİMİZ
1) Bölgenin ağır kış koşulları düşünüldüğünde çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmelidir. Depremzedeler bir an önce sağlıklı konutlara, beslenme rejimine, ekonomik güvenceye, okula, işlerine ve sosyal hizmetlere kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde beden ve ruh sağlıklarını korumak mümkün olmayacaktır. Temel gereksinimler sağlanmadan, götürülecek sağlık hizmetlerinin de yararı olmayacaktır.
2)Koruyucu sağlık hizmetleri başta olmak üzere sağlık hizmetleri yeniden re-organize edilmelidir. (Gebe, bebek ve çocuk takibi, aşılama çalışmaları, çevre sağlığı hizmetleri vb.) Özellikle aşılama çalışmaları en kısa zamanda başvuranlara değil tüm gereksinimi olanlara başlanmalıdır. Bu kapsamda yaşlılara grip ve pnömoni aşısı, çocuklara genel bağışıklama programı kapsamındaki tüm aşılar, gebelere tetanoz aşısı yapılmalıdır. Bir an önce tüm ASMler açılmalı ve entegre ve etkin bir birinci basamak hizmeti sunulmalıdır.
3)Bölgedeki sağlık hizmetleri; çalışma düzeni iyi ve eşgüdümlü bir şekilde planlanmış rotasyonlarla görevlendirilecek sağlık personele ile sağlanmalıdır. Bölgeye rotasyonla gönderilecek sağlık personelinin de görev tanımları ve görev süreleri belirli olmalı, bölgede kalacakları süre içerisinde olanaklar ölçüsünde altyapı desteği sağlanmalıdır. Depremzede sağlık çalışanlarının birçok sorunu bulunmaktadır ve özel bir psikososyal destek programına ihtiyaçları vardır. 
4)Özellikle çocuklarda beslenme dikkatle izlenmeli, beslenme sorunları ile ilgili önlemler alınmalı, takipleri iyi yapılmalı başta Zatürre ve ishal olmak üzere olası hastalıklara karşı dikkatle izlenmelidir.
5) Uzun dönemde ruh sağlığı sorunları giderek artacaktır. Psikolojik ve sosyal yıkımın tespiti ve tedavi süreci; Psikiyatrist, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının katılımı ile travmaya bağlı sorunlara yönelik kadın ve çocuklar için başta olmak üzere bir çalışma planlanmaktadır.
6)Genel olarak değerlendirildiğinde deprem sonrası yürütülen çalışmalarda koordinasyonsuzluk dikkati çekmektedir. Bu durum sağlık hizmetlerine de yansımaktadır. Temel sağlık hizmetlerinin koordinasyonu henüz tam olarak yapılamamıştır. Özellikle kırsal nüfusa yönelik sağlık hizmet ihtiyacı bulunmaktadır. İl sağlık müdürlüğü  gezici 112 ekipleriyle köylere sağlık hizmeti götürmeli,  acil hizmetlerin ötesinde kalıcı ve bütünlüklü bir birinci basamak sağlık hizmeti kurgulanmalıdır.
7) Bölgenin depremden önce zaten var olan altyapı sorunları yoğunlaşmıştır. Ayrıca Bölgede yoğun bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Yerel yönetimler ve Çevre Bakanlığı ile
işbirliği içinde bu sorunlar bir an önce giderilmelidir.
8) Uzun vadeli ve gereksinimi olan herkese yardım organizasyonu planlanmalıdır.
9) Ağır kış koşullarında depremin yarattığı travmanın etkisinde, başka bir seçeneği olmadığı için deprem bölgesinde zor koşullarda yaşamlarını sürdüren depremzedeler için kamunun tüm olanakları seferber edilmelidir.
10)Fazla gecikmeden, başka gündem maddeleri öncelik olmadan, bu depremdeki deneyimlerden de yola çıkarak, daha sonra olabilecek bir afette neler yapılabileceğinin, nasıl hazırlanılabileceğinin planları hazırlanmalıdır.
SES GENEL MERKEZİ
TTB MERKEZ KONSEYİ

Hiç yorum yok: