Ruhat Mengi Vatan
Her olayın, her felaketin arkasından ağlamayı sürdürüyoruz, önlemin gündeme alınması ise ancak “onlarca, yüzlerce felaketten sonra” gerçekleşebiliyor.İnsan mantığı artık kabul etmiyor bu ülkedeki çelişkileri, anlamsızlıkları, öyle ya en geniş mantığın bile bir sınırı var. Bakın mesela, en son örnekler: Bir yanda “eğer gerekli deprem yatırımları ve denetimi zamanında ve en iyi şekilde yapılsaydı, eğer deprem sonrasında saatlerce yardım beklenmeseydi kurtulacak yüzlerce can.. Bu ihmallere kızan ve tepki gösteren depremzedelerin üstüne polisin cop ve biber gazıyla gitmesi .."
Birinci depremden sonra bile Van’da gerekli hasar tespitlerinin yapılmaması, insanların hasarlı binalarda kalmasının engellenmemesi nedeniyle görev şehidi olan meslektaşlarımız (nur içinde yatsınlar) Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz dahil yine çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi.. Bu devlet ihmali hiç dile getirilmezken İstanbul’da “Büyükşehir başta” bütün ilçe başkanlarının “İstanbul’un depreme hiç hazır olmadığını, bina denetimlerinin başlamamış olduğunu, ilk sarsıntıda yıkılacak çok sayıda çürük bina olduğunu” açıklaması..
"ONLARA YAĞMUR GİBİ PARA DİĞERLERİNE BİBER GAZI
...Milli Takım’ın Hollandalı Direktörü Hiddink, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan ayda 325 bin Euro, menajeri ise 75 bin Euro alıyor. Sözleşmesi bitene kadar 8 ayda toplam 3.2 milyon, diğer ödemelerle birlikte 5 milyon Euro tutacak. Eğer istifa etmez ve sözleşmesi bitmeden bırakması istenirse 25 milyon Euro ödenmesi gerekiyormuş...
.........................
....Ayrıca Milli Takım oyuncularına da; aldıkları transferler ve yüksek maaşlar dışında sadece EURO 2012 elemeleri için 8 milyon TL prim ödenmiş..."
......... 0 .........
NE DEMEK ‘TECRÜBESİZ’, SEN BAŞKANSIN
Arkasından (baktı ki herkes günah çıkarıyor ve tepki gösteren filan da yok) Düzce eski Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz’ın çıkıp “Düzce depreminde insanlar bizim yüzümüzden öldü. Tecrübesizdik, dozerleri enkazların üstüne çıkardık” demesi. Sanki fay hatları üstüne kurulmuş onca ilin, lçenin başına geldiklerinde işleri; parklara, yol kenarlarına çiçek dikmek, başka ülkelerden ağaç getirtmek, sadece ulaşım vs ile ilgilenip orda burada açılış yapmakmış, seçim önceleri binaların kontrolsüz şekilde mantar gibi bitmesine göz yummakmış gibi..
Siz belediye başkanısınız, göreviniz ilk günden başlayarak bina kontrolü yapmak, bu tür yeni yapılara izin vermemek.. Şimdi normal bir ülkede bu itiraflar nedeniyle derhal haklarında soruşturma açılırdı. Örneğin “Türkiye gibi her an deprem beklenen bir ülkede” hiçbir başkan “Hazır değiliz” veya “Tecrübesizdik” diyemez, tecrübesizsen “tecrübeli ekipleri” ilk günden bulmak zorundasın. Gerek denetim ve doğru yapılaşma için, gerek deprem sonrası yapılacaklar için..
Ne demek “tecrübesizdik”, deprem senin keyfini mi bekleyecek? Ya o kaybolan hayatlar? Kayıpları geri getirmez ama, ver bakalım yakınlarına gereken tazminatları şimdi!
ZOR KIŞ VE OKAN’I ARAYAN KIZBaşbakan Erdoğan Cumartesi günü Erciş’te depremzedelere “Kış zor geçecek, konteyner evler geliyor, kalıcı konutlar Ağustos’ta bitecek” dedi ama aynı akşam Okan Bayülgen’in Kanal 8’deki programına Erciş’ten bağlanan bir genç kız “Çok zor durumda olduklarını, gittiği söylenen yardımların çoğunun kendilerine ulaşmadığını, havanın felaket soğuduğunu ve 6 yaşında bir çocuğun soğuktan donarak öldüğünü” anlattı.
Gelelim diğer tarafa.. Hırvatistan karşısında 3-0’lık yenilgiye uğrayan Milli Takım’ın Hollandalı Direktörü Hiddink, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan ayda 325 bin Euro, menajeri ise 75 bin Euro alıyor. Sözleşmesi bitene kadar 8 ayda toplam 3.2 milyon, diğer ödemelerle birlikte 5 milyon Euro tutacak. Eğer istifa etmez ve sözleşmesi bitmeden bırakması istenirse 25 milyon Euro ödenmesi gerekiyormuş.
ONLARA YAĞMUR GİBİ PARA DİĞERLERİNE BİBER GAZIAyrıca Milli Takım oyuncularına da; aldıkları transferler ve yüksek maaşlar dışında sadece EURO 2012 elemeleri için 8 milyon TL prim ödenmiş. Ayıptır sorması ama ‘kimin parasıdır bu milyon Euro’larla, TL’lerle dağıtılan servetler?’.. Bir yanda depremzedeler çadır ve yardım mücadelesi yapar, çocuklar soğukta donarak ölürken ve hala tepki gösterenlere polis biber gazı sıkarken milletin paraları ne hakla bu şekilde havaya saçılıyor? Madem bu kadar sınırsız zenginiz, neden çadır yerine prefabrik konutları hazır tutup hemen dikemiyoruz deprem illerine?
Üstelik Milli Takım bugüne kadar Türk direktörlerle ne başarılar kazandı, bizim gibi milyonlarca yoksulu olan bir ülkede “milli olmayan ve milli duygularla coşturamayacak” bir Hollandalı’nın Milli Takım’ın başına getirilerek kendisine yağmur gibi para yağdırılmasına nasıl susulabilir?
Diyorum ya, çelişkinin böylesini kabul edecek mantık yok. Varsa söyleyin de alkışlayayım!!
Yazının aslı: http://haber.gazetevatan.com/Haber/410646/1/Gundem
Her olayın, her felaketin arkasından ağlamayı sürdürüyoruz, önlemin gündeme alınması ise ancak “onlarca, yüzlerce felaketten sonra” gerçekleşebiliyor.İnsan mantığı artık kabul etmiyor bu ülkedeki çelişkileri, anlamsızlıkları, öyle ya en geniş mantığın bile bir sınırı var. Bakın mesela, en son örnekler: Bir yanda “eğer gerekli deprem yatırımları ve denetimi zamanında ve en iyi şekilde yapılsaydı, eğer deprem sonrasında saatlerce yardım beklenmeseydi kurtulacak yüzlerce can.. Bu ihmallere kızan ve tepki gösteren depremzedelerin üstüne polisin cop ve biber gazıyla gitmesi .."
Birinci depremden sonra bile Van’da gerekli hasar tespitlerinin yapılmaması, insanların hasarlı binalarda kalmasının engellenmemesi nedeniyle görev şehidi olan meslektaşlarımız (nur içinde yatsınlar) Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz dahil yine çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi.. Bu devlet ihmali hiç dile getirilmezken İstanbul’da “Büyükşehir başta” bütün ilçe başkanlarının “İstanbul’un depreme hiç hazır olmadığını, bina denetimlerinin başlamamış olduğunu, ilk sarsıntıda yıkılacak çok sayıda çürük bina olduğunu” açıklaması..
"ONLARA YAĞMUR GİBİ PARA DİĞERLERİNE BİBER GAZI
...Milli Takım’ın Hollandalı Direktörü Hiddink, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan ayda 325 bin Euro, menajeri ise 75 bin Euro alıyor. Sözleşmesi bitene kadar 8 ayda toplam 3.2 milyon, diğer ödemelerle birlikte 5 milyon Euro tutacak. Eğer istifa etmez ve sözleşmesi bitmeden bırakması istenirse 25 milyon Euro ödenmesi gerekiyormuş...
.........................
....Ayrıca Milli Takım oyuncularına da; aldıkları transferler ve yüksek maaşlar dışında sadece EURO 2012 elemeleri için 8 milyon TL prim ödenmiş..."
......... 0 .........
NE DEMEK ‘TECRÜBESİZ’, SEN BAŞKANSIN
Arkasından (baktı ki herkes günah çıkarıyor ve tepki gösteren filan da yok) Düzce eski Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz’ın çıkıp “Düzce depreminde insanlar bizim yüzümüzden öldü. Tecrübesizdik, dozerleri enkazların üstüne çıkardık” demesi. Sanki fay hatları üstüne kurulmuş onca ilin, lçenin başına geldiklerinde işleri; parklara, yol kenarlarına çiçek dikmek, başka ülkelerden ağaç getirtmek, sadece ulaşım vs ile ilgilenip orda burada açılış yapmakmış, seçim önceleri binaların kontrolsüz şekilde mantar gibi bitmesine göz yummakmış gibi..
Siz belediye başkanısınız, göreviniz ilk günden başlayarak bina kontrolü yapmak, bu tür yeni yapılara izin vermemek.. Şimdi normal bir ülkede bu itiraflar nedeniyle derhal haklarında soruşturma açılırdı. Örneğin “Türkiye gibi her an deprem beklenen bir ülkede” hiçbir başkan “Hazır değiliz” veya “Tecrübesizdik” diyemez, tecrübesizsen “tecrübeli ekipleri” ilk günden bulmak zorundasın. Gerek denetim ve doğru yapılaşma için, gerek deprem sonrası yapılacaklar için..
Ne demek “tecrübesizdik”, deprem senin keyfini mi bekleyecek? Ya o kaybolan hayatlar? Kayıpları geri getirmez ama, ver bakalım yakınlarına gereken tazminatları şimdi!
ZOR KIŞ VE OKAN’I ARAYAN KIZBaşbakan Erdoğan Cumartesi günü Erciş’te depremzedelere “Kış zor geçecek, konteyner evler geliyor, kalıcı konutlar Ağustos’ta bitecek” dedi ama aynı akşam Okan Bayülgen’in Kanal 8’deki programına Erciş’ten bağlanan bir genç kız “Çok zor durumda olduklarını, gittiği söylenen yardımların çoğunun kendilerine ulaşmadığını, havanın felaket soğuduğunu ve 6 yaşında bir çocuğun soğuktan donarak öldüğünü” anlattı.
Gelelim diğer tarafa.. Hırvatistan karşısında 3-0’lık yenilgiye uğrayan Milli Takım’ın Hollandalı Direktörü Hiddink, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan ayda 325 bin Euro, menajeri ise 75 bin Euro alıyor. Sözleşmesi bitene kadar 8 ayda toplam 3.2 milyon, diğer ödemelerle birlikte 5 milyon Euro tutacak. Eğer istifa etmez ve sözleşmesi bitmeden bırakması istenirse 25 milyon Euro ödenmesi gerekiyormuş.
ONLARA YAĞMUR GİBİ PARA DİĞERLERİNE BİBER GAZIAyrıca Milli Takım oyuncularına da; aldıkları transferler ve yüksek maaşlar dışında sadece EURO 2012 elemeleri için 8 milyon TL prim ödenmiş. Ayıptır sorması ama ‘kimin parasıdır bu milyon Euro’larla, TL’lerle dağıtılan servetler?’.. Bir yanda depremzedeler çadır ve yardım mücadelesi yapar, çocuklar soğukta donarak ölürken ve hala tepki gösterenlere polis biber gazı sıkarken milletin paraları ne hakla bu şekilde havaya saçılıyor? Madem bu kadar sınırsız zenginiz, neden çadır yerine prefabrik konutları hazır tutup hemen dikemiyoruz deprem illerine?
Üstelik Milli Takım bugüne kadar Türk direktörlerle ne başarılar kazandı, bizim gibi milyonlarca yoksulu olan bir ülkede “milli olmayan ve milli duygularla coşturamayacak” bir Hollandalı’nın Milli Takım’ın başına getirilerek kendisine yağmur gibi para yağdırılmasına nasıl susulabilir?
Diyorum ya, çelişkinin böylesini kabul edecek mantık yok. Varsa söyleyin de alkışlayayım!!
Yazının aslı: http://haber.gazetevatan.com/Haber/410646/1/Gundem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder