17 Nisan 2011

Kürt sorunu tarihe karışacak

ERHAN SEVEN / ANKARA  17/04/2011   Yeni Şafak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran öncesi seçim beyannamesini açıkladı. 'Türkiye Hazır, Hedef 2023' adlı beyannameyi kamuoyuna sunan Erdoğan, Kürt sorunuyla ilgili çok önemli mesajlar verdi. 'Kardeşlik Projesi'nin süreceğini ve Kürt meselesinin demokrasi içinde çözüleceğini söyleyen Erdoğan, "Bu sorun da artık geri dönmemek üzere tarihe karışacak" dedi. Başbakan Erdoğan, 12 Haziran sonrası yeni anayasanın hazırlıklarına başlayacaklarının altını çizdi. Türkiye için 'ileri demokrasi' hedeflediklerini belirten Başbakan, yeni dönemde çetesiz, mafyasız ve cuntasız bir ülke için mücadelenin süreceğini açıkladı. Bütün projeleri tek seferde söylemeyeceğini kaydeden Erdoğan, seçim sürecinde projelerin kamuoyuna 'birer birer' sunulacağını belirtti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran'da yapılacak olan genel seçimler için 'seçim beyannamesini' açıkladı. Parti genel merkezinde kalabalık bir vatandaş topluluğu önünde beyannameyi açıklayan Başbakan Erdoğan, 'Türkiye hazır, hedef 2023' adıyla kamuoyuna sundu. 155 sayfalık bir kitapçikla seçim beyannamesini sunan Erdoğan, 5 ana başlık altında seçim sonrasındaki hedeflerini açıkladı. 'İleri Demokrasi', 'Büyük Ekonomi', 'Güçlü Toplum', 'Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler' ve 'Lider Ülke' başlıklarından oluşan beyannameye ilgi büyüktü.
Başbakan Erdoğan, ileri demokrasi başlığı altında yeni oluşacak Meclis'in yeni anayasayı yapacağını vurgularken Kürt sorununun tarihe karışacağını net bir ifadeyle dile getirdi. Erdoğan, açıklanması beklenen 'İstanbul için çılgın projeyi' 27 Nisan'da İstanbul'da açıklayacağını, İstanbul'u ilgilendiren bir konu olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, yeni dönemde de demokratikleşme konusunda çaba harcayacaklarını, demokratikleşmenin, uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç olduğunu bildiklerini belirterek, "Demokratik standartların her an güncellendiği bir dünyada, demokratikleşme mücadelesi de kesintisiz şekilde devam edecektir. Türkiye, AK Parti iktidarıyla başlayan hızlı demokratikleşme mücadelesini, 12 Haziran seçimleriyle birlikte, çok daha kararlı, çok daha cesur şekilde, artık ileri demokrasi mücadelesi olarak sürdürmeye devam edecektir" diye konuştu.
Seçimler sonrası ilk iş: Yeni Anayasa
2011 Seçim Beyannamesi'nin, 2023 yol haritasının en önemli ve bir numaralı projesi olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasında, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya, demokratik, özgürlükçü, katılımcı, günün gereklerine uygun, ihtiyaçları karşılayan bir anayasaya ihtiyaç duyduğu herkesin ortak fikridir. AK Parti olarak, 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından, yeni bir anayasa çalışmalarını başlatıyoruz. Türkiye'yi, vesayetten, müdahalelerden arındıracak, ülkenin ufkunu açacak, ekonomiyi, dış politikayı, demokrasi ve özgürlükleri destekleyecek bir anayasayı gündemimize alacağız. Yeni anayasa, demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak. Yeni anayasa, önümüzdeki seçimde oluşacak yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hazırlanacak. Yeni anayasa, yeterince kısa, öz, açık; insan odaklı ve özgürlükçü olacak" ifadelerini kullandı.
Kardeşlik Projesi kararlılıkla devam edecek
Başbakan Erdoğan, tek parti iktidarlarının istikrar sağladığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "'Koalisyon dönemleri ise ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı, kazanımların heba edildiği dönemler olmuştur. Bu gerçekten hareketle, Siyasi Partiler Yasası'nı yeniden ele alacak, Siyasetin Finansmanı ve Siyasi Etik yasalarını yeni Anayasa çerçevesinde şekillendireceğiz. Yeni süreçte, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı şekilde Seçim Yasası'nı da...
Kürt meselesini, kardeşliğimizi pekiştirecek şekilde, tamamen özgürlükler ve demokrasi zemininde çözüme kavuşturacağız ve bunu hiçbir çekinceye fırsat vermeden sürdüreceğiz. Böylece Türkiye'nin ilerlemesi, kalkınması noktasında bir pranga olan bu sorun, artık geri dönmemek üzere tarihe havale edilecektir. Özgürlük ve güvenlik arasındaki denge aynı şekilde büyük bir hassasiyetle muhafaza edilecek. Özgürlüğün teminatı güvenliktir. Güvenlik, daha fazla özgürlükle güçlü hale gelirse anlamlı olur. Özgürlüklerden taviz vermeden, demokrasi ve hukuk çerçevesinin dışına çıkılmadan, terörle, suçla mücadele kararlılıkla devam edecektir.Özgürlük-güvenlik dengesinin, ilk defa bir siyasi parti beyannamesinde ele alındığını burada vurgulamak isterim.'
Adalet sistemi hızlandırılacak
Başbakan Erdoğan, yeni dönemin önemli alanlarından birini de 'Adalet Sistemi' olduğunu vurguladı. Güven veren bir adalet sisteminin tesis edilmesi ve üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçilmesinin AK Parti'nin 8,5 yıl boyunca verdiği en kararlı mücadele alanlarından biri olduğunu dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
'Yeni dönemde, yargılamalar daha hızlı şekilde sonuçlandırılacak, bununla ilgili altyapı çalışmaları tamamlanacaktır. İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçirilecek, uzlaşmazlıklar için alternatif çözüm yolları üretilecektir. Hakim, savcı ve yardımcı personel sayısını artırıyoruz. Adli Tıp Kurumunun kapasitesini yükseltiyor, avukatlık hizmetlerini daha da etkinleştiriyoruz. Bütün bu reformların neticesinde, millet adına karar veren, vicdanıyla karar veren, birilerinin arka bahçesi olan değil, milletin vicdanını temsil eden bir adalet ve yargı sistemini inşa etmiş olacağız."
Muhalefete cevap: "Savcı değil avukatım"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kendisine Ergenekon davası ile ilgili 'savcı' benzetmesi yapmasını eleştiren Başbakan Erdoğan, "İkide bir ana muhalefet partisi genel başkanı bir şey söylüyor benimle ilgili. O da şu; güya benim özellikle bir savcı olduğumdan bahsediyor. Hiçbir yerde bu ifadeyi kullanmış değilim. Doğru değil, doğru olmayan bir ifade. Benim kullandığım ifade şudur: Ben milletin avukatıyım... Hiçbir zaman o ifadeyi kullanmadım. Tam aksine ana muhalefetin başındakiler veya mensupları bu ifadeleri kullandılar. AK Parti iktidarları döneminde, çeteler ve mafya en büyük darbeyi almış, ülkenin kaynaklarını ve enerjisini emen çete ve mafya örgütlenmeleri adalete sevk edilmiştir. Çetesiz, mafyasız, cuntasız bir Türkiye için mücadelemizi cesaretle, kararlılıkla sürdürüleceğiz. Devlet-millet kaynaşmasını sağlayacak Kamu Yönetimi Reformu Yasa Tasarısı, çıkarılan engeller nedeniyle gerçekleştirilememişti. Yeni Anayasa'yla birlikte, kamu yönetimi de kapsamlı bir reforma tabi tutulacaktır." ifadelerini kullandı.
Masalımsı vaatler yok, Kaf Dağı'nı göremezsiniz
Erdoğan, beyannameyi hazırlarken popülizmden sakındıklarını belirtti. Samimiyet ve hassasiyetle hazırlanan beyannamenin içindeki ifadelerin net olduğunu kaydeden Erdoğan, "AK Parti'nin seçim beyannamesi içinde, Kaf Dağı'nı asla göremeyeceksiniz. Bu beyannamede, ulaşılamaz hedeflere, ulaşılamaz hayallere, masalımsı vaadlere asla rastlamayacaksınız. AK Parti'nin seçim beyannamesi, hayal tacirliği yapmak, umut simsarlığı yapmak için değil, Türkiye'ye son derece güçlü, makul, mantıklı bir yol haritası çıkarmak için hazırlanmıştır. 8,5 yıldır olduğu gibi, bugün de, bu beyannameyle, milletimizle samimi bir iletişim dili kuruyoruz. Milletimize, Türkiye'nin gerçek fotoğrafını sunuyor, verdiği sözleri yerine getirmiş olmanın güveniyle, sadece ve sadece yapabileceklerimizi vaad ediyoruz.' dedi.
Erdoğan, parti olarak yapamayacaklarını vaat etmediklerini ifade ederek, "Biz hiç bir zaman hayal ticareti, umut simsarlığı yapmadık, popülizme tenezzül etmedik, bugün de, 12 Haziran seçimleri öncesinde de asla tevessül etmiyoruz. Türkiye siyasetini, siyasetin güvenilirlik katsayısını içten içe kemiren popülizm anlayışı, milletimizden asla itibar görmeyecektir. İktidara gelebilmek, üç beş fazla oy alabilmek için, ilkeli siyaseti, dürüst siyaseti terk edenlere eminim ki milletim bu seçimlerde de teveccüh ve tenezzül etmeyecektir." diye konuştu.
Silivri'den aday gösteriyorlar, maskeleri düşecek
"İktidara gelebilmek için her yolu mubah görenlere, yalanı, iftirayı, istismarı meşru görenlere, bunun yanında, milletten değil, çetelerden, mafyadan, karanlık odaklardan güç devşirmeye çalışanlara milletim bu seçimlerde de eminim ki yüz vermeyecektir" diyen Erdoğan, diğer partilerin Ergenekon sanıklarını milletvekili adayı göstermelerini eleştirdi. Erdoğan, "Dışarıda adam bulamayanlar şu anda Silivri'nin içinden aday gösteriyor. Siyaset eyvah ne hale geldi? Enteresandır, aday tanıtımında maskeli aday tanıtımı yapıyorlar. Bu da enteresan. Bu, muhalefet partisinin ne hale düştüğünün çok açık delilidir. Ama biz bunlara alıştık. İnanıyorum ki milletim 12 Haziran'da bunların maskelerini indirecektir." şeklinde konuştu.
YÖK'ün yapısı tamamıyla değişecek
Erdoğan, eğitim sistemindeki hedeflerini de açıkladı. Erdoğan, öğretim üyesi sayısını, kısa ve orta vadede öğretim üyesi başına 20 öğrenci düşecek şekilde 80 bine çıkarılacağını, 2023 yılında ise bu sayının 100 bine yükseleceğini ifade ederek, "2011 seçimlerinden sonra hazırlanacak yeni anayasa ile birlikte YÖK'ün yapısı da yeniden düzenlenecektir. YÖK; üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan, denetleyen ve belli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum haline dönüştürülecektir" diye konuştu. Erdoğan, ayrıca meslek lisesi oranını yüzde 65'e çıkaracakların, düz lise oranını ise 35'e indireceklerini söylerken şunları kaydetti: "Dev şehir hastaneleri oluşturacağız. Açık söylüyorum, sedye üzerinde, sokakta taşınan hasta istemiyoruz. Şehir hastanesindeki özellik bu olacak. Her şey hastane içinde olacak. Yürüyen bantlarla, her şeyiyle bunu sağlayacak. Sedye ile koşturma değil, bandın üzerinde taşınacak: Modern teknoloji neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Nasıl ki 1, 2 yataklı odalar, tuvalet banyo içinde, hastaneleri kurduysak, eskilerde de değişime uğrayanlar oldu, yeni yapılanlar daha ileri teknolojiyle tanışarak yapıldı. Çünkü bir günü dününe eşit olan zarardadır."
http://www.yenisafak.com.tr/Politika/?t=17.04.2011&i=314397

Hiç yorum yok: